dego-loader2

Selçuk Kültür Merkezi

Güncel kültür yapılarının genişletilmiş programları toplumun her kesimine ulaşmayı amaçlayan, disiplinler arası etkileşimin arttırıldığı, izleyicinin aktöre dönüştüğü, hayatla iç içe aktif bir etkinlik alanı tahayyülünün ürünüdür. Oysa bu programatik açılımlar, kompakt bir bina çözümüne ve bina imgesine endekslenmiş, sembolik işlevi öncelenmiş konvansiyonel çözümlerin kapalı yapısından dolayı verimli bir şekilde karşılık bulmayabilir.Bu bağlamda, verilen arzanin sunduğu topografik esneklikler, ılıman iklimin izin verdiği dış mekân merkezli sosyalleşme olanakları ve çevredeki kentsel doku, konvansiyonel kültür merkezi tipolojisine alternatif öneriler geliştirilmesi için uygun şartlar taşır. Yarışma kapsamında önerdiğimiz yaklaşım da hâkim kültür merkezi tipolojisine alternatif bir yorum getirme denemesidir.

Tasarım ilkeleri belirlenirken, mahalle ölçeğine yabancı kalabilecek irilikte, tek bir kompakt kütle yerine, programdaki öğelerin ayrı ayrı çalışabileceği, dış mekân sürekliliğini kesmeden, her mekânın açık alanlarla ilişki kurduğu, insan ölçeğine ve çevredeki yapısal dokuya uyumlu, var olan ağaçların içinde kaybolan, parçacıl bir kurguya yatırım yapılmıştır. İlk aşamada var olan programda bulunan konferans salonu, atölyeler, yeme-içme alanları, sinemalar, idari birimler, açık alan sineması ayrı birer donatı gibi ele alınmış ve arsa içine yayılması öngörülmüştür. Konferans salonu, yeme içme, satış ve enformasyon birimleri, her yönden gelebilen kullanıcıları çeperlerde karşılayarak besleyecek şekilde arsanın periferisinde çevre ile hemzemin bir kotta konumlandırılmıştır. Zemindeki doluluk-boşluk dengesi ve ışığa olan ihtiyaç da gözetilerek, daha özelleşmiş atölye, sinema, idari ve servis birimleri ile eğimli bir alan gerektiren açık sinema amfisi gibi programatik öğeler ise ortada kalan boş zeminin  -3.60 kotuna düşürülerek oluşturulduğu kuzey-güney ekseninde kurulan bir sanat sokağı çevresinde konumlandırılmıştır.

Böylece zemin üstündeki ölçek ve yapılaşma arttırılmadan programda gereken mekânlar karşılanacak; geniş kitlelere hitap eden mekânlar ile özelleşmiş mekânlar kot farkı sayesinde görsel iletişim kesilmeden akıcı biçimde ayrıştırılacak, daha özeleşmiş sanatsal aktiviteler ve performans mekânları ile onların gerektiğinde açık alana taşabilmesine olanak veren sanat sokağı alt kotta kentsel mekânın devamı olarak kamusal hayatı canlandıracaktır. Bu kotlar arasındaki dikey sirkülasyon öğeleri kotları birbirine bağlarken, aynı zamanda kentlilerin açık alanda dolaşma eylemini zenginleştiren dinamik duraklama mekanları ve amfilere dönüşme esnekliğine sahip olacaktır. Amacımız, bir bina üzerinden kültür merkezi imgesi kurmak ve kültürel hayatı o bina imgesine sıkıştırmak yerine hayatı dışarıya açan bir tutumla kültür merkezini düşüncesini parçalayıp, yeşil bir bitki örtüsü ile harmanlayarak “kültürel bir kentsel doku” olarak “kültür merkezi” tipolojisini yeniden yorumlamaktır. Bu kültürel doku farklı kotlarda programatik ve mekânsal çeşitlilik sunarken, ölçeği ve ulaşılabilirliği ile kentlilerin çekinmeden girip çıktığı bir kamusal alana ve kentsel odağa dönüşerek daha kolayca benimsenebilecektir

Konum

Selçuk, Türkiye

İşveren

Selçuk Belediyesi

Proje yılı

2016

İşin türü

Yarışma

Ekip

Volkan Taşkın, Batu Kepekçioğlu , Aysel Yavuz, Tuba Kara, Özge Meriç

Alan

6.683 m²